Bilecik'te 3B Yazıcılarla Seramik Devrimi

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü, teknoloji ve sanatı bir araya getiren yenilikçi bir uygulamaya imza attı. Fakülteye bu yıl kazandırılan, seramik hamuruyla çalışan 3 boyutlu yazıcılar, öğrencilerin geleneksel seramik sanatına modern bir bakış açısı kazandırmalarını sağlıyor. Bu yazıcılar sayesinde öğrenciler, bilgisayar ortamında tasarladıkları karmaşık 3 boyutlu objeleri, elle şekillendirmenin imkansız olduğu detaylarla gerçeğe dönüştürüyorlar. Öğretim üyelerinin rehberliğinde, öğrenciler hem sanatsal yaratıcılıklarını geliştiriyor hem de dijital tasarım tekniklerini öğreniyorlar. Yazıcılar, yaklaşık 1,5 saatte biblo, heykel ve saat gibi objeleri üretebiliyor. Üretimden sonra 1100 derecelik fırında pişirilerek ve sırlanarak son halini alıyor. Bu yöntem, geleneksel seramikçiliğe çağdaş bir boyut katıyor ve öğrencilerin ufuklarını genişletiyor.

Teknoloji ile Sanatın Buluşması

Dr. Öğr. Üyesi Emre Can'ın öncülüğünde hayata geçirilen proje, Türkiye'deki güzel sanatlar fakülteleri arasında seramik malzeme basan ilk 3 boyutlu yazıcı atölyesi olma özelliğini taşıyor. Doç. Leyla Kubat'ın da vurguladığı gibi, bu gelişme seramik sanatında bir dönüm noktası oluşturuyor. Lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlilik öğrencileri, bu yazıcıları kullanarak istedikleri modelleri seramik hamuruyla oluşturma fırsatı buluyor. Hem tasarım aşamasında bilgisayar destekli modellemeyi öğreniyor hem de üretim aşamasında teknolojinin sunduğu olanakları deneyimliyorlar. Yıl sonunda düzenlenecek sergiyle de, öğrencilerin çalışmalarının kamuoyuyla paylaşılması planlanıyor. Bu sayede hem öğrencilerin yetenekleri sergilenmiş olacak hem de bu yenilikçi yöntemin tanıtımı yapılmış olacak.

Öğrenci Yorumları ve Gelecek Planları

Üçüncü sınıf öğrencisi Melis Nisa Ayhan, 3 boyutlu yazıcılarla çalışmanın kendilerinde büyük bir heyecan uyandırdığını ve derslerini daha eğlenceli hale getirdiğini belirtiyor. Elle şekillendirme yönteminin yanı sıra yeni bir metot öğrenmenin kendilerini geliştirdiğini vurguluyor. Yüksek lisans öğrencisi Muhammed Fatih Çoban ise, yazıcıyla çalışırken kendilerini çamurun büyülü dünyasına kaptırdıklarını ve ileride daha farklı çalışmalara imza atacaklarını söylüyor. Emre Can ise, atölyenin gelecekteki gelişimi için öğrencilerin bu teknolojiyle neler başarabileceklerine bakacaklarını ve öğrencilerin Türkiye ve dünyada söz sahibi olmalarını hedeflediklerini belirtiyor. Bu proje, sadece eğitim alanında değil, aynı zamanda seramik sanatının geleceği için de büyük önem taşıyor.

Seramiğin Geleceği Dijital

Proje, geleneksel seramik sanatına modern bir dokunuş ekleyerek, öğrencilerin yaratıcılıklarını ve teknik becerilerini geliştirmelerine olanak sağlıyor. Emre Can'ın belirttiği gibi, süreç göründüğü kadar kolay olmasa da, öğrencilere karmaşık objeleri seramik hamuruyla oluşturma imkanı sunarak ufuklarını genişletiyor. Bu yöntemin endüstriyel kullanıma uygun olmaması, projenin daha çok sanatsal odaklı olduğunu gösteriyor. BŞEÜ'nün bu girişiminin, seramik sanatının geleceğinde dijital teknolojinin giderek daha önemli bir rol oynayacağını gösteriyor.