Okulda Telefon Yasağı: Etkisi Tartışılıyor
İngiltere'de yapılan yeni bir araştırma, okullarda telefon kullanımının yasaklanmasının öğrencilerin notlarını yükseltmediğini ortaya koydu. Birmingham Üniversitesi'nin Lancet'te yayınlanan çalışması, 30 ortaokulda 1227 öğrenciyi kapsayarak teneffüs ve öğle tatillerinde akıllı telefon kullanımına ilişkin kuralları karşılaştırdı. Araştırma, telefon yasağının öğrencilerin ruh sağlığı, uyku düzenleri, derslere odaklanma veya notlarında gözle görülür bir iyileşmeye yol açmadığını gösterdi. Bu durum, Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde devam eden, gençlerin akıllı telefon ve sosyal medyaya erişimine ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'nın 16 yaş altı çocukların sosyal medyaya erişimini kısıtlama yönündeki açıklamaları da bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Araştırmanın direktörü Dr. Goodyear, okullarda akıllı telefon yasağına karşı olmadığını ancak yasaklamanın tek başına yeterli olmadığını, daha kapsamlı çözümlere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bu durum, telefon kullanımının sınırlandırılması konusundaki genel yaklaşımı sorgulamayı gerektiriyor.
Telefon Yasaklarının Sınırlılıkları
Araştırma, öğrencilerin huzur seviyelerini ölçmek için Warwick-Edinburgh Mental İyi Oluş Ölçeği'ni kullandı. Öğrencilerin kaygı ve depresyon seviyeleri incelendi ve öğretmenlere, öğrencilerin İngilizce ve matematikteki başarı durumları soruldu. Araştırma sonuçları, telefon yasağı savunucularını şaşırttı. Alice Evans'ın BBC News'te yayınlanan haberinde de belirtildiği gibi, öğretmenlerin telefon yasağının faydalarına dair gözlemleri olsa da, araştırma bu gözlemleri desteklemiyor. Öğrencilerin günde dört ila altı saatlerini telefonlarında geçirdikleri belirtildi. Bu durum, sosyal medya şirketlerinin uygulamalarını daha az bağımlılık yapıcı hale getirmeleri gerektiği yönündeki çağrıları da güçlendiriyor. Birleşmiş Milletler (BM) de okullarda akıllı telefon kullanımının öğrenmeyi destekleyici olması gerektiğini vurguluyor ve dikkat dağınıklığı, öğrenci mahremiyeti ve siber zorbalık risklerine dikkat çekiyor. Dört ülkeden birinde okulda telefon kullanımını sınırlayan kurallar bulunmasına rağmen, araştırma, bu kuralların tek başına yeterli olmadığını gösteriyor.
Akıllı Telefon Bağımlılığı ve Olumsuz Etkileri
Araştırma, okullarda uygulanan özel bir yasağın beklenen olumlu sonuçları ortaya koymadığını gösterse de, akıllı telefon ve sosyal medyada aşırı zaman geçirmenin ruh sağlığını bozduğu, uyku düzenini olumsuz etkilediği, notları düşürdüğü ve okul içinde antisosyal davranışlara yol açtığı gerçeği değişmiyor. İngiltere'de Ofcom'un araştırmasına göre 12-15 yaş arası çocukların %96'sının kendi telefonu bulunuyor. Bu yüksek oran, sorunun kapsamını gösteriyor. Ebeveynler ve eğitimciler, çocukların dijital dünyayla sağlıklı bir ilişki kurmalarını sağlamak için daha kapsamlı stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için; okul içi ve dışı eğitim programları, ebeveyn eğitimleri ve sosyal medya şirketlerinin sorumluluklarının artırılması gereklidir. Bu, hem eğitim hem de kamu sağlığı açısından önemli bir konudur.
Çözüm Odaklı Yaklaşımlar
Sonuç olarak, okullarda telefon yasağı tek başına yeterli bir çözüm değil. Sorun daha çok, gençlerin akıllı telefon ve sosyal medyaya bağımlılıkları ve bu bağımlılığın getirdiği olumsuz etkilerle mücadele etmektir. Alice Evans'ın haberi de gösteriyor ki, sadece yasağı uygulamaktan ziyade, öğrencilerin dijital dünyayı sağlıklı ve dengeli kullanmalarını sağlamaya yönelik kapsamlı eğitim ve destek programlarına ihtiyaç var. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler'in de vurguladığı gibi, akıllı telefonların eğitim amaçlı kullanımını desteklemek ve teknolojinin olumlu yönlerini kullanmayı öğrenmek de önemlidir. Bu kapsamlı yaklaşım, hem eğitim kurumlarının hem de ailelerin ortak çalışmasını gerektiriyor.